Tekil mesaj gösterimi
Alt 31 Mayıs 2023, 00:32   #1
Çevrimdışı
Asi Ruh
Diamond Üye
İsmet Özel Sözleri




İsmet Özel Sözleri
Www.TrendForum.Net

Ben dünyaya doğru yürümekle meşhurum.

Herkes alışkın döl yatağı borsalarla ağulanmış bir dünyaya.

Cenneti özlüyoruz. Ben özlüyorum, kalbimdekine hiç kimse yarsımasa da.

Yalnızlık illetini doğuran dünyevî hedeflerdir.

Şiiri tanımak ve sevmek başlıbaşına bir iştir.

Şiir dil aracılığıyla dilin anlatım olanaklarının aşılmasıdır.

Ucunda ölüm olmayan şeyi ciddiye almak zorunda değiliz.

Herkes kabul olan duasının bedelini ömrüyle öder.

Şiir yüzümüze çarpan bir övgü veya sövgüdür.

Şiire muhtaç olmak, olabilmek bir başarıdır.

Şiir insanın büyüdüğü ortamda büyüklüğü anlaşılan ve büyüklüğü kabul edilen bir şeydir.

Cenneti özlüyoruz. Mü’min için dünya hayatı hasret hayatıdır.

Cennet özlemi “utopia” değil. Bir avuntu, bir teselli de değil.

Geçen her gecenin leyle-i kadr, karşılaştığım her kişinin hızır olmadığını anladığımda kırılıyorum; düş kırıklığına dönüşüyorum.

Bari bundan böyle hiçbir helal mahalle çıkmadığını acı çekerek gördüğümüz sokağa bir daha sapmayalım.

Diyorum, hepimizin bir gizli adı olsa gerek; Belki çocuk ve ihtiyar, belki kadın ve erkek.

Hiç kimse, adına tarih denilen şey her ne ise ona ana hatlar izafe ederek onu tafsilâtından arındırma gücüne erişemez.

Aklımızı Allah’ın bizim için neyi seçtiğine yormadığımız zaman felâketi hak ettiğimiz âyan olacaktır.

Görünürdeki dost ihtimali azaldığında veya tamamen kaybolduğunda, görülemeyen, henüz görünmemiş dosta ihtiyacın şiddeti yükseliyor.

İnsan kendi doğrularını dış dünyanın somutluğu içinde bulursa şiire yüz vermez.

Şiirin yeri ve işlerliği insanların yaptıklarının muhteva kazanışındandır.

Öyle ya, evlerimizin içi boş olmasaydı nerede otururduk? S[ev]ginin evi olduğunu akıldan çıkarmamak lazım.

Amerikalılar girdikleri savaşlarda ölmez. Onlar bir şekilde ya zayiata uğrar veya telef olur.

Kelimeler insanın iç dünyasındaki bütün tınıların başlatıcısıdır.

Şiirin hayatımızda bir yeri varsa o yer affedilme ümidimizin beslendiği yerdir.

Çok şükür ki benim bütün işim Allah’ladır. Ve yine binlerce şükür ki benim bütün işim Allah’a kalmıştır.

Fareleri küheylan, balkabağını fayton yapacaklar; ama saat gece yarısını vurur vurmaz bütün büyü bozulacak.

Ne kadar insanın özünün tarihinden ibaret olduğunu söylesek de, şiire müracaat etmeksizin o özü temellük etmek o kadar imkânsızdır.

Kur’an ve sünnet yaratılmamız sebebiyle işimize neyin yaradığını tefrik imkânı sağlar bize.

Sınırları aşmak da aşmamak da insanın elindedir.

Şiirde kelimeden vazgeçilmez ama şiir kelime sanatı değildir.

Sanat, bilhassa şiir hoşumuza giden bir şey değildir, boşumuza gelen bir şeydir.

Susmanın suça iştirak olduğunu bilecek kadar aklım başımda.

Partizan’ın, Amentü’nün, Savaş Bitti’nin önüne ve ilerisine geçebildim diyen varsa alnını karışlarım.

Şiirin özgürlüğe ihtiyacı yoktur ve fakat özgürlüğün şiire ihtiyacı vardır.

Birey olarak da, tür olarak da insan kendi önemini ileri sürmek gereğini duyduğu zaman şiire sarılmıştır.

Türk topraklarında Türk olmakla, Türk olmuş olmakla “Allahsız, Kitapsız” Turancılık idealini terk ediyoruz.

Yeni Türkiye’nin İstiklâl Harbi’ne rağmen İslâm’ı müzelik şekle çevirme manevrasının bir mahsulü olduğu bilinmelidir.

Şiirin Türk tarihine vâkıf olursak insanlığın meşru hayatını müdafaadan doğacak felâhı temine matuf yolu bulmuş olacağız.

Yüküme bürünerek, sırtımın -diye düşündüm- nasibiymiş bir küfe yumurta.

Tarifini dünya hayatından çıkarmadığımız, istesek de çıkaramadığımız o yalnızlık cennette yok.

İnsan mısralarda, şiirlerde hiç kimsenin elinden alamayacağı bir “yurt” bulur. Böyle bir yurdu olmasından güven duyar.

Değerli olan eylemdir, ama eylemin hangi değerde olduğunu ve giderek değerli olup olmadığını öğreten şiirdir.

Yılanın başı mutlaka, her şart ve ahvalde ezilmeli. Yılan yaşama hakkını bizi sokmamış olmasından almamalıdır.

Şiir için özgürlük istemek beyhudedir; istenilecek olan özgürlük için şiirdir.

Her kim şiir önemlidir, büyüktür derse, aslında ben önemliyim, ben büyüğüm diyordur.

Şiirden yoksun bir edebiyat ortamının kofluğunu hiçbir dâhiyane açıklama gideremez.

Modernlik, Medeniyet, Kapitalizm insanlar arasındaki itibarını cennet özlemine menfi bir anlam yükleyerek kazandı.

“Ne derler acaba” diye kahrolası bir put vardır.

Zevklerin bayağılığı düşüncenin asaletini zedeler.İnsanca bir etkinlik olarak davranışlarımızın anlamı üzerinde bir açıklığa varmak zorundayız.

Kâfirler Türkiye’deki dangalakları salataya, çorbaya sıkılmış limon olarak kullanıyor.

Her sağlıklı ve dolaysız bildirişim şiirin doğmasını gerektiren pürüzleri ortadan kaldırır.

Beşerî olan bir hayret, bir niçin sorusu; insanî olan bir onay, bir çünküdür.

Şiir başkaldıranların, baskıya, zorbalığa karşı koyanların sesidir. Haksızlığa uğrayanların haykırışıdır şiir.

Kendini bilen insan yardımın insanlardan gelmeyeceğini de bilir.

Bizi cennetine çağıran Allah bize dünya cennetlerinin butlanını bildirerek yalnızlığımızın izalesine imkân veriyor.

Ne kadar insanın özünün tarihinden ibaret olduğunu söylesek de, şiire müracaat etmeksizin o özü temellük etmek o kadar imkânsızdır.

Yeni Türkiye diye bir ibareyi telâffuz etmenin suç olduğu iddiasını ileri sürüyorum.
__________________
Kahrolsun psikolojisi düzgün insanlar!
Yaşasın tam bağımsız ruh hastası BEŞİKTAŞ'lılar!
 
Alıntı ile Yanıt