Çevrimdışı

Sanal medya:
“…anlık heyecanların hızla alevlendiği, insanların lince tabi tutulduğu, yalan yanlış bilgilerle, bilgi kırıntılarıyla kişilerin adeta recmedildiği, çarmıha gerildiği, sonra da “yanlış yapmışız,” deyip insanların ortadan kaybolduğu çok acayip bir mecra. Belki orada zaman zaman görünmek, kendimizi ifade etmek faydalı olabilir fakat sadece orada görünmek yani yazı yazmamak, üretmemek, oradaki bilgi kırıntılarıyla insanlarla temas kurmak da çok tehlikeli. Çünkü ortaya koyduğunuz cümlenin arkasını dolduracak bir müktesebâtınız olmalı, arkadan bir yazıyı bir kitabı referans verebilmeli. Yoksa her şey azar azar, bölük pörçük geliyor. Bu parçalanma çapında onları birleştirecek tutarlı bir hikâye inşâ edemiyoruz ve her şey eksik kalıyor, zihnimiz obezleşiyor, bitap düşüyor.
Dolayısıyla bu sosyal medya da aslında bizim özgürlüğümüzü önleyen, bizi tutsak eden şeylerden bir tanesi.”


Gönül Çalab’ın Tahtı
Kemal Sayar

__________________

Eski bir kadınım ben,
Siyah-Beyaz fotoğrafları,
45'lik plakları özlüyorum...
Yine bir gül nihal alıyor gönlümü
eteklerim uçuşarak vals yapıyorum..
Beyoğlu'nda gezerken Pera'yı düşlüyorum
Yelpaze ile serinlemek,
Naif birkaç sözcükle ısınmak istiyorum.
Yüzüne bakmaya utandığım,
elimi tutmaya kıyamayan,
Aşklar hayal ediyorum...
Eski bir kadınım ben,
İnce bir dantel gibi işlemeden hayatı,
Ölmek istemiyorum...