Anladım ki, beni senden başka kimse böyle sevemez.
Ama aynı zamanda, beni senden başka kimse de böyle kıramaz.
Her an, öyle bir işledin ki ruhuma, seninle iki ayrı dili konuşan iki ayrı dünya olmamıza rağmen ruhum eridi ve sana doğru aktı.
Düşün, sana şiir yazamıyorum ben.
Bu acı bir şey, çünkü anlayacağın dilde yazsam kendi dilimde yazdıklarım anlamını yitirecek.
Ama sen şiirlerin en güzeline layıksın.
Sırf senin için Almanca öğreniyorum. İlk kez adım atan çocuklar gibi hevesle ses kaydı atıyorum. Sesim titriyor, ürkeğim.
Sanki mavi bir kelebeğim ellerinde.
Ama dikkat et. Uçurma beni. Ya da fazla sıkma. Ben öylece konduğum yerde dururum.
Ağlama sakın, ömrüm sadece 1 gün diye.
O bir gün bir ömürdü ve seninle geçirmek bir ömre bedel olacak.
Kanatlarımda yüklerle geldim bir de. Uçamıyorum böyle yörüngende.
Sakın başkalarına uçarım diye beni yüklerimle baş başa bırakma.
Bencilce sevme beni.
Seven sevdiğinin yükünü alır çünkü.
Öpülesi omuzlarına al yüklerimi. Bir ömür taşıdım. Yardım et bana.
Hiç kimseden bunun için yardım istemedim ama artık kanatlarım kırılıyor.
Koru, kolla beni.
Bil ki ben de seni hırçın rüzgarlardan koruyacağım.
Bu mavi kelebek sevgin ve şefkatine talip.
Geri çevirme.
...