Konu: Yazgıtay
Tekil mesaj gösterimi
Alt 15 Ocak 2023, 21:23   #72
Çevrimiçi
Renommier
Schmiss
Yanıt: Tanıyorum, Kinsin Sen!




Yeteneği köreltmenin en iyi yöntemi insanlara sevmediği işi yaptırmaktır. Bunun için de eğitim sistemini çökertmeleri gerekir. Hayatım boyunca okulu sevmedim. Çünkü hayat, asla okulda öğrendiğim şeyleri sormadı. Her neyse. Hiç düşündünüz mü, neden resim dersi matematik kadar umursanmaz?

Dünyayı sanat güzelleştirir, savaş çirkinleştirir ve para da yönetir. Resim, müzik, beden eğitimi gibi derslerin karnede diğer derslerden yüksek gelmesine sinirlenen bir toplumdaysanız, okulu bitiren öğrenciye “Ne iş olursa yaparım ağabey!” demeyi zerk ettiklerini görürsünüz. Çünkü iyi paralı bir bölüm için resmin değil, matematiğiniz iyi olmalı.

İlkokulda, lisede, üniversitede hep kalabalıklar içinde ders görürsünüz. İlkokulda herkesin sevdiği ders farklıdır. Lisede de öyle. Üniversitede de. Ancak amaç aynıdır, geçmek. Bu amaç, insanın normalde ihtiyacı olan şeyleri amaç haline getirir. Tehlikenin farkında mısınız?

Anlayacağınız bu ihtiyaçların amaca dönüşmesi, işini sevmeyen insanların sayısını çoğaltır. Kendinden, halinden, hayatından ve kısacası hiçbir şeyden memnun olmayacak hale getirir. Sonunda da “Allah vergisi” dediğimiz yetenek özelliğinin daha ismini bile heceleyerek okuduğumuz yıllarda yok edildiğini fark ederiz, değil mi? Zaten işini sevmeyen insanların yaptığı işe yeteneği yoktur, becerisi vardır. Zor da olsa, imkansıza yakın da olsa bu değişmez.

Dünya, öyle bir yer ki, her rutin alışkanlığa, her alışkanlık prensibe, her prensip de monotona bağlıyor kendini. Bir zaman sonra da ne oluyor biliyor musunuz? En üstte söylediğim “İhtiyacın amaca dönüşmesi” doğuyor. İhtiyaç, amaç olunca, amaç da uzuv oluyor ve uyuşturucu bağımlısı gibi hissediyorsunuz. Yani en azından ben böyleyim.

İnsan çıkarları için yaşarmış ya, ben de öyle olduğumu, sır verdiklerime “Benim senden ne çıkarım var?” diye sorduktan sonra fark ettim. Yine de içimden geleni yaptım hep. Yanlış da olsa, gereksiz de olsa, anlamsız da olsa, mantıksız da olsa yaptım. Pişmanlıktan korkmuyorum artık. Çünkü anladım ki hayat ona gebe... Bazen cidden dayanamıyorum bu dünyaya ve önce bana. Geçen kendime şöyle dedim,

“Bir gün ‘Ne yapıyorum bu hayatta?’ diye sorup, dürüst olabilirsen eğer, intiharın; kaçmak değil de savaşmak anlamına geldiğini anlayacaksın.”

Siz hiç yoktan yaratan ile savaştınız mı?
__________________
[Sadece kayıtlı ve aktif kullanıcılar bağlantıları görebilir. ]
 
Alıntı ile Yanıt