Konu: Yazgıtay
Tekil mesaj gösterimi
Alt 05 Şubat 2023, 22:32   #134
Çevrimiçi
Renommier
Schmiss
Yanıt: Tanıyorum, Kinsin Sen!




Bir insan tarafından en son ne zaman yarı yolda bırakıldın?

İki sene önce tanıdığın insanların kaçıyla aynı oranda görüşmeye devam ediyorsun?

En son aynaya gerçekten eksiklerini görmek için ne zaman baktın?

Aynı aynaya bakarken, kapatmak için değil de kusurunu daha iyi göstermek için çabaladın mı?

Kaç insana dürüst oldun, kaç insandan dürüstlük bekledin?

Kaç kere içten küfür etmek yerine sahte gülücüklerle kirlettin yüzünü?

Kaç insanı öldürdün içinde, yaşamaya devam edebilmek için?

Acılarını üst üste koyup tırmanan insan, Tanrı ile göz göze gelir mi?

Tanrı’nın insana olan güvensizliği, insanın Tanrı’ya olan inançsızlığına eşit midir?

Şüphe su ve güven ateş olsaydı, hangisi kazanırdı?

“Öyle bir düş ki; annen bile sarıldığında acısın her parçan.” diyen kişi, beddua mı etmiş olur, yoksa sitem mi?

Gelmeyecek zaman, şimdiki zamanın geçmiş zamana kurban adadığı insan mezbahası mıdır?

Bir şeyleri kontrol etmek mi zor, kontrolü eline vermek mi?

Direksiyonda olmak mı tehlikeli, arka koltukta oturmak mı?

Cennetteyken cehennemi merak etmek acı verir mi?

Merak, cennette başıma iş açar mı?

Cehennemden cennete gelmek iki üniversite bitirmiş gibi olur mu?

Cennete gitmeye çalışmak, kooperatife girmek sayılır mı?

Cehennem, sıfır binaya taşınmak sayılmaz mı?

Kan çanağı gibi gözlerinden kendini seyrettin mi hiç?

Daha yeni tanıştığın birinin yokluğu, beş yılını verdiğin insanın terk etmesi kadar koyar mı?

İki çarpı iki dört oluyor mu her zaman?

Bir artı bir “bir” olmuyor mu çoğu zaman?

İki farklı yarım, aynı bütünü oluşturuyor mu en çaresiz anlarda?

Doğduğun yere ait hissetmiyorken, bir bedene ait hissettiğin oluyor mu?

Allah’a bile ait hissetmiyorken çoğu zaman, dünyaya nasıl ait hissedebiliyorsun sen?

Bakış açısını silah olarak düşünürsek; kötülerin elinde mi doğruları yok eder, yoksa beyinsizlerin elindeyken, aklını kullananları mı yok eder?

Tıklım tıklım otobüslerdeyken tüm sesler birbirine karıştığında, bir de üstüne şoförün dinlediği ağır müzik onlara vokal olurken, sadece içindeki seslerden rahatsız olduğun anıların var mı senin?

İçindeki çığlıklar, ruhuna faça atıyor mu senin de?

Normal olan şeyleri seyretmek senin de canını yakıyor mu bazı anlarda?

Geçmişte aynı fotoğraf karesine gülümserken poz verdiğin insanı, yıllar sonra tesadüfen sokak ortasında rastlarken ciğerin ***iliyor mu senin de; başını başka yöne çevirip, yanından hızlıca geçerken?

Saatlerce aynı fotoğrafa bakıp Everest’ten boşluğa atlıyor ama ölemiyor gibi hissettiğin oluyor mu hiç?

Kalp atışlarının adımlarından daha yavaş attığı oluyor mu eve giderken?

Milyonlarca kazıktan, terk edilişten, yarıl yolda bırakılıştan sonra karşılaştığın bilmem kaç milyonuncu yeni insana “işte doğru seçim” dedikten sonra, o ****** çocuğu da vampir filmlerindeki avcılar gibi en ölümcül bölgene kazığı atıp, aynı kervana katılırken, arkasından bakıp; Kahpe Bizans filmindeki İlletyus karakterinin o kadar kılıç darbesine rağmen “Acımadı ki” cümlesi eşliğinde attığı kahkahalara benzer kahkahalarının gözyaşlarına karışmasını seyretmek, Pedofili videoları kadar iğrenç duruyor mu yüzünde?

Karşındakinin anlattığı ile senin düşündüğün şeyler birbirine çarpmasın diye kendini yırttığın oluyor mu günde bir de olsa?

Aynı olaya hem şok olup, hem de gayet normal karşıladığın oluyor mu ayda bir de olsa?

İntihar edemeyecek kadar kendinden nefret ettiğin oluyor mu yılda bir de olsa?

Ses tellerinden kule yaptığın oluyor mu?

İki farklı, hatta tamamen zıt kelimeye aynı anlamları yüklediğin oluyor mu hiç her doğum gününde?

Arkandan konuşan insanlara küfür ederken haklı olduklarını düşündüğün oluyor mu hiç?

Kendini kandırdığını fark etmemek için kendini harcadığın oluyor mu hiç?

Kimsesiz olduğunu kabullenmek için “Sana ihtiyacım var” diye mesaj attığın oluyor mu hiç bilmediğin bir numaraya?

Gölgeni görünce sevindiğin oluyor mu hiç?

Karanlığa ait hissedip odanın lambasını söktüğün oluyor mu hiç?

Sevdiğin insanlara kazık attığın oldu mu hiç?

Yarı yolda bırakıp kaçtığın insanları suçlamak için kendini akladığın insanlar oldu mu hiç?

Bir gün olsun kendini suçladığın oldu mu hiç?

İnkâr ederken inandırdığın şeyleri, itiraf ederken inandıramadığın oldu mu hiç?
__________________
[Sadece kayıtlı ve aktif kullanıcılar bağlantıları görebilir. ]
 
Alıntı ile Yanıt