Tekil mesaj gösterimi
Alt 17 Şubat 2023, 17:21   #1
Çevrimiçi
Alistair 
~NFFNSNC~
Depremzedenin Kaleminden




Depremzedenin Kaleminden
Www.TrendForum.Net

Bildiğim dünyanın sona ereceğini bilmeden 6 Şubat'ta yine oyun oynamıştım. Hatta saat 3-4 sularında biriyle tanışmıştım flört ediyorduk. (Her zaman ki ben işte, neredeyse ölecekken bile hala aynıyım.)

Tam 4,17de sarsıntı başladı. Daha evvel de denizin içinde deprem falan olduğu için ilk başta ciddiye almadım ama yataktan kalkıp küçük kardeşime doğru yöneldim. Sonra bir baktım hızlandı ve yerden korkunç bir ses geliyor.
O an anladım bunun büyük bir deprem olduğunu.

Meğer boşmuş deprem olunca çök kapan bilmem ne bilgileri. Hemen koltukta yatan kardeşimin üzerine siper oldum ve ona seslendim ağlayarak.
O uyandı ama anlayamadı ne oluyor.
O esnada bizimkilerden ses geldi.
Erkek kardeşim çok korkar depremden oldu olası.
5. kattayız ve balkondan atlamaya çalışıyormuş. Babamla ikisi onu tutmuşlar ve kapının kirişinde duruyorlardı.

O an ağzımdan ne tanrı ne Allah kelimesi çıkmıyordu. Sadece anne, baba,
... Arayın (kız kardeşim devlet hastanesine yeni atanmıştı ve o gece nöbetteydi.)
04.21'de o aradı meğer dinlenme odasindaymış. Orada mahsur kalmış.

Depremden 3 gün evvel onu tabutun içinden çıkardığımı görmem peki?

Buradayım deyip kapıyı tıklamış, rüyamda da buradayım diyordu onu tabuttan alıyordum..

Ayrıca kendisi de kendini bir yerden sürünerek çıkarken görmüştü.

Onu oradan çıkarmışlar bir bakmış ki binanın yarısı yok.
Diğer taraftan çıkmışlar güçlükle.

Büyük bir park vardı, eski bir lunapark.
Orası toplanma alanıymış.

Hepimiz oraya gittik.
Yaralananlar vardı, millet birbirinden pamuk, yara bandı , tentürdiyot istiyordu.
Teker yakarak ateste ısınmaya çalışanlar..

Enkazlar altından burdayım diye seslenenler..

O saatlerde yıkımı tam anlamadık sabaha kadar artçı sarsıntılarla bekledik.

Ve sabah olduğu zaman İskenderun'da bir yıkım gördük.

AFAD yoktu. İnsanlar kendi çabaları ile çıkarmaya çalışıyordu.

Sonradan madenci vs geldiğini gördüm.

Çok sonra geldi AFAD belki de 2 ya da 3. gündü.

Biz Denizciler'de oturuyorduk binamız hasar almıştı ama yıkılmadı.
Ama öyle sallandı ki her an yıkılabilir gibi geliyor.


Akrabalardan hep haber aldık ama ne yazık ki halamlar ailecek vefat etti.
Halamın annelik ettiği amcamın kızı 3 yaşında doğum gününde, annesinin öldüğü günde öldü.

En küçük halamın oğlu kuzenimin yanındaymış. Sadece o hayatta.

Amcamın da, onun da yaşadığı üzüntünün tarifi yoktur.

Ben günlerdir kâh ağlıyor kâh gülüyorum.
Gülme , güldürme nedenim evdekilere moral vermek ama kendim tükeniyorum.
2 ayrı antidepresan kullanıyorum ancak ayakta kalabiliyorum.


Ama bir ağacın altına yatıp bu başımıza gelenlere öyle ağlamak geldi ki içimden...

Dün de Hassa'da olmuş. Yine hissettik ve korktuk.

Deprem vesilesiyle benim iletişimi kestiğim kimseler bile bana ulaştı.
Yazmayan yine var evet ama..

Binamızın hasar durumuna göre hareket edecekmişiz.
İçindeki sağlam eşyaları alıp sağlam bir yere gidecekmişiz.

Maalesef kız kardeşim ve babamın işi nedeniyle buradayız.
E erkek kardeşim de burada iş başvurusu yapmış.
Alınması da çok muhtemelmiş.
Ben de uzaktan eğitimle mezun olacağıma göre, bitirince buralarda işe gireceğim.

Ah zamanında plakasıyla dalga geçtiğim şehir, Atam'ın şahsi meselem dediği o yüce yer sen de diğer şehirler de kan ağlıyor şimdi.

Mezar oldu 10 şehir nice insana.

Altından yatan sebepleri herkes biliyor.
Bir daha yazmaya ne yüreğim var ne de sabrım.

Bir süredir burada yoktum.
Çünkü o aralar yine kalemim körelmiş, hayattan keyif alamaz hale gelmiştim.

Şimdi, bir konteynerda kısıtlı şartlarda yazacak olmanın verdiği heyecan bana yazma isteği getirdi.

Evet iyiyim, ama 3 yaşındaki bebeğin hayatta olamayışının hüznü hayatta kalmama sevinmeme engel oluyor...


Geçen gün bir rüya daha gördüm.
Ailecek bir sofrada salata yiyoruz.
Halam çatal veriyor.
Halamın vefat eden kızında haşlanmış yumurta var.
Yarısını bana veriyor.

Alıyorum.
Sonra bakiyorum ona çatal yok.
Hala ... nin çatalı yok diyorum.


Bakıyorum onun da yok..

Bir gece önce mecburen öğretmen olacağım diye konuşmuştum.
O kız ise, ölmeden evvel bile öğretmen olmak için ders çalışıyormuş.

Sanki rüyamda bana, onun yerine de öğretmen ol denildi..

Olacağım..

Yarım kaldılar diye ağladım o sabah.
Hala da yazarken gözlerim doluyor.

Bu arada buralarda yağma olduğunu öğrendik.
Hiç yardım ulaşmadı bize hep akrabalar yardım etti.
Açık bir yer bulamadık. Çünkü insanlar yağmadan korkuyordu.

Çocuk kaçırmalar, dolandırıcılık..

Meğer ne kötü insanlarla beraber yaşıyormuşuz.


Cumhuriyet tarihinin en büyük depremi diyorlar. Denk geldiğim döneme tüküreyim çünkü darbe (sözde mi desem ne desem bilemedim.)
yangın, salgın hastalık, deprem hepsini gördüm. Hatta burada geçen deprem sonrası sel oldu onu da gördüm..

Zombi inerse onu da görürüm herhalde.

Neyse ilerde torunlarıma anlatacak çok hikâyem var...

M1908C3JGG cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
__________________
"The saddest summary of a life contains three descriptions: could have, might have, and should have."





İmzalardaki bağlantıları veya görselleri görüntülemek için gönderi sayınızın 10 veya daha fazla olması gerekir.

 
Alıntı ile Yanıt