Sığır Hastalıkları Nelerdir?

Sığır cinsi hayvanlarda en sık görülen hastalıklar arasında şu rahatsızlıklar sıralanıyor:

Mastisis meme iltihabı yazımızda geniş çaplı olarak anlattığımız rahatsızlık, meme dokusunun iltihaplanması anlamına geliyor. Tek veya iki lobda görülebilen hastalık memelerin körelmesine kadar ilerleyebiliyor. Ayrıca süt veriminde azalmaya ve süt yapısında bozulmaya yol açıyor. Diğer taraftan mikropların, bakımsızlığın, darbelerin ve sağım hatalarının neden olabildiği sorun, CMT testi ile tanı alıyor. Buna ek olarak kızarıklık, şişlik, yangı ve ağrı mastisisi işaret ediyor. Bu hastalık ile karşılaştığınızda hemen ilaç tedavisine başlamalısınız. Çünkü erken teşhis durumunda avantaj sağlanan rahatsızlık ilerlediğinde tedavi şansı oldukça düşüyor. Sorunun önlenmesi için temizliğe özen göstermeli, sağımdan sonra memeleri antiseptik ile temizlemeli, memelerde süt bırakmamaya dikkat etmelisiniz.
Hipokalsemi süt humması makalemizde ayrıntılarına ulaşabileceğiniz hastalık, yeni doğum yapmış hayvanlarda görülüyor. Kandaki kalsiyum ve fosfor miktarının düşmesine bağlı olan inek hastalığında, hayvanlar yattığı yerden kalkamıyor. Ayrıca bu sorun süt verimi yüksek hayvanlarda daha çok görülüyor. Bu bağlamda jersey gibi süt inek çeşitlerinden daha çok karşımıza çıkıyor. Baş ve ayaklarda titremeye, sallantılı yürümeye, ayakta durmada güçlüğe neden olan hipokalsemi, tedavi edilmezse ölüm yaşanıyor. Yalnızca saatler içinde tedavisi sonuç veren hastalık için mutlaka uzman bir hekim desteği almalısınız. Bu hastalıktan korunmak için gebe inekleri doğuma 60-70 gün kala kuruya almalı ve yeşil kaba yem ile beslemelisiniz. Ayrıca sağmal ineklere süt yemi vermeli, kesinlikle besi yemi kullanmamalısınız.

Sığır Hastalıkları Nelerdir?
Timpani şişme hastalığı yazımızda daha önce ele aldığımız sorun, gaz oluşumuna dayanıyor. Karın gazı çıkaramadığı için şişiyor. Taze ve soldurulmayan yemlerin, bozuk, küflü gıdaların beslemede kullanılmasından kaynaklanan rahatsızlık, yumru bitkilerin yemek borusunu tıkamasından da meydana geliyor. Karında aşırı şişme ile ayırt edebileceğiniz hastalığa sancı, zayıf nabız, solunum güçlüğü eşlik ediyor. Eğer tedavi olmazsa hayvanların kalpleri durabiliyor. Bu hastalığı yaşayan hayvanları gezdirmeli, ağzına gem vurmalısınız. Ayrıca ön ayakları yükseltmeyi deneyebilirsiniz. Veteriner desteği almanın önemli olduğu sorunda, uzmanlar gaz giderici ilaçlarla sorunu ortadan kaldırabiliyor.
Piroplazmoz adı verilen kan işeme hastalığı ineklerde sıklıkla görülüyor. İştahsızlık, sarılık gibi belirtilerle kendini gösteren sorun keneler aracılığıyla meydana geliyor. Özellikle kenelerin yoğun olduğu nisan ve ekim ayları arasında, çiftçilerimizin dikkatli olması gerekiyor. Tedavi şansı yüksek olan sığır hastalığında kenelerle mücadele, esas önlemi oluşturuyor.
Tüberküloz veya verem, sığırlarda da karşımıza çıkıyor. Kronik ve bulaşıcı bir hastalık olan verem, insanlara da bulaşabiliyor. Bunun yanında bulaşımdan 10-50 gün sonra ortaya çıkan hastalığın en önemli belirtileri; deride lezyon, ateş, öksürük, solunum güçlüğü oluyor. Veremi önlemek için alınan hayvanlara test yapmak önem taşıyor. Ayrıca havalandırma, iyi bakım ve besleme hayvan sağlığını korumaya yardımcı oluyor.

Sığır Hastalıklarını Önlemek için Neler Yapabilirsiniz?
Antraks / şarbon adı verilen inek hastalığı, dalağın şişmesi ile karakterize edilen bir salgın. Bulaşıcı olan ve ani ölüm oluşturan şarbon, sığırların yanı sıra koyun, keçi, fil, kedi ve köpeklerde de görülebiliyor. Bulaşımdan birkaç gün sonra belirti veren hastalık iştahsızlık, sendeleme, solunum sorunları, yüksek ateş ile görünür oluyor. Ölüme neden olabilen inek hastalığında hayvanların vücutlarından kan geliyor ve deride püstüller oluşuyor. Hastalığın tedavisi için en kısa sürede veteriner desteği almalısınız. Ayrıca önlenmesi için aşılama çalışmalarına katılabilirsiniz. Elbette salgına neden olduğu için hasta hayvanların karantinasına ve defnedilmesine ayrıca önem göstermelisiniz.

Yanıkara hastalığı hakkında daha detaylı bilgi yazımızda sizleri bekliyor. Kasların iltihaplandığı, ateşli ve öldürücü bir sığır hastalığı olan yanıkarada, iştahsızlık, durgunluk, diş gıcırdatma görülüyor. Ayrıca solunum, ateş ve nabızda artış dikkat çekiyor. Veterinerler, kas içi antibiyotik uygulaması ile hastalığa çözüm bulabiliyor. Hastalıktan korunmak için aşı şart görülüyor.
Brusellozis yavru atma hastalığı daha önce değindiğimiz sığır hastalıklarından bir diğeri. Birçok büyükbaş ve küçükbaş hayvanda görülen hastalık, adından anlaşılabileceği üzere yavru atmaya neden oluyor. Böylelikle gebelik 6 veya 7. aylarda sonlanıyor. Ölü gerçekleşen doğumlar sonrası hayvanlar hastalığı yaymaya devam ettikleri için sürüden ayrılıyor. Yoğun dezenfeksiyon gerektiren hastalık için aşı en önemli önleyici.
Şap tabak hastalığı ateş, ağız akıntısı, ağız ve ayakta döküntülü yara olarak kendini belli ediyor. Bulaşıcı bir hastalık olan şap, sığırların yanı sıra vahşi hayvanlarda, koyun, keçi, manda ve domuzlarda da görülüyor. Et ve süt verimini azaltan sorun meydana geldiğinde, muhakkak tarım il müdürlüklerine haber vermek gerekiyor.

Sığır vebası hastalığı sindirim sisteminde yaralara ve kanlı ishale yol açıyor. Ölüm oranı yüksek olan hastalık, vücut sıvılarından diğer sığırlara bulaşıyor. Hastalanmış hayvanların sürüden ayrılması ve uzun süreli tedaviye alınması gerekiyor. Ancak tedavi ekonomik olmadığı için hasta hayvanlar mecburi kesime tabi tutuluyor.