|
14 Mayıs 2023, 20:37 | #291 |
Çevrimiçi
Schmiss
|
Yanıt: Tanıyorum, Kinsin Sen! (Sû-i Zan'a Giriş)
Kendimi olmak istediğim gibi göremiyorum. Kafam kaçık, zihnim açık mı belli değil. Açık bir zihnin rüyası yaşanabilir mi, o da bir istisna. Tüm bu eksiklikten kaçacağımı biliyorum. Ben kaçacağım. Korkusuz bir yolu ardımda bırakıp haklı olduğumu anlatacağım. Keşke kendime yardım edebilseydim, ama bu kadar ölüyken bunu yapmak çok zor. Her gece kuşlar uyandığında ve ben uyumaya dalmadan içimdeki kötülüğü en net şekilde hissedebiliyorum. Zihnim durmuyor, düşünmek bana acı veriyor. Eşsiz olmak mutlu etmiyor, sadece yalnız hissettiriyor beni. Yardıma ihtiyacım var, ama bilinmezliğimi anlayacak kadar acı yaşamış kimseyi tanımadım. Geceleri misafir olarak gelen düşünceler bedenimi terk ederken umudumu da yanında götürüyor. Üzgünüm, hissedemiyorum. Kendimi göremiyorum. Barış ya da savaş arasında dalgalanıp kül oluyorum. Suyun ateşi yok ettiği kadar keskin şekilde yok oluyorum.
__________________
İmzalardaki bağlantıları veya görselleri görüntülemek için gönderi sayınızın 10 veya daha fazla olması gerekir. |
|
17 Mayıs 2023, 07:29 | #292 |
Çevrimiçi
Schmiss
|
Yanıt: Tanıyorum, Kinsin Sen! (Sû-i Zan'a Giriş)
Dünyadaysan, Allah dışında herkes hesap sorar!
Sözlerine “Allah rızası için” diye başlamak yerine jargonu taban tabana değiştirip “Sana bir sır vereyim mi?” şeklindeki soruyla durdurmaya çalıştı yaşlı bir dilenci, önünden geçen bir kadını. Kadın durdu. Geri geldi. “Bunun için kaç para vermem gerekiyor?” diye sordu. “Gönlünden ne koparsa dedi” dilenci. Kadın, elini çantasına götürüp içinden üç Marlboro sigara parası çıkarıp uzattı. Dilenci daha parayı alırken konuşmaya başladı; “Eskiden telgrafta ki cümlelerin sonuna nokta koymak yerine ‘Stop’ yazarlardı, çünkü nokta koymak bir kelime ücretindeydi... Buradan esinlenerek, kendi kendine konuşan, kendi kendiyle konuşmayı seven insanlar da, deli muamelesi görmemek için her konuşmasını susarak bitirmek yerine ‘Amin’ diyerek bitirdi. Ve onlar, şu an her yerde...” Kadın gülümsediğini gördüm. Tam gidecekken yine durdu. “Peki” dedi, “dilenci olmak için ne kadar kaybetmek gerekir?” şeklinde bir soru sordu dilenciye. Adam, hafif doğrulur gibi oldu, “Sadece kazanmayı bilmek gerekir” dedi. Ve hemen ardından “Eğer gerçekten istekliysen, işe, içinde sürekli ‘Allah’ kelimesi geçen yalanlar söyleyerek başlayabilirsin...” cümleleri döküldü ağzından.
__________________
İmzalardaki bağlantıları veya görselleri görüntülemek için gönderi sayınızın 10 veya daha fazla olması gerekir. Son düzenleyen Renommier; 17 Mayıs 2023, 07:30. Neden: NE İLK! |
|
17 Mayıs 2023, 17:36 | #293 |
Çevrimiçi
Schmiss
|
Yanıt: Tanıyorum, Kinsin Sen! (Sû-i Zan'a Giriş)
O kadar uzaksın ki şimdi bana, şeytan yakın kalır sevaba.
Bunu size, inemeyeceğiniz kadar dipten yazıyorum. Bakmaya korktuğunuz o kapının arkasındaki karanlık odadan. Açığa çıkmasından endişe duyduğunuz sorulardan ve yarım yamalak inançlarınızın yok olmaya yüz tutmuş en paslı bölgesinden yazıyorum. Hiç endişelenmediğiniz bir olayın, sonunuzu getirebileceği ihtimalini hiç düşündünüz mü? Hayır, mı? Tahmin ettim. İnanç, emniyet kemeridir. Sadece emniyet anında kullanılan emniyet kemeridir. Bilirsiniz, arabaya bindiğimizde takmayız ama yine de vardır. Emniyet kemerinin varlığı bizlere huzur verir. Biraz dikkatli bakarsanız emniyet kemerinin sadece ehliyet için ekstra puan olduğunu görebilirsiniz. Bu kadardır. Hâlâ mı anlamadınız? O huzur gibi görünen fakat korkuya yenik düşen, korkunun hükmettiği inançtan bahsediyorum. Evet, tam da bundan! Neden mi “Korku” diyorum? Çünkü korkularımız bizi yönetir ve korkularımız bize yapabileceklerimiz kadar sınır koyar. Korkuyoruz. Çünkü Tanrı'nın bizi cennete almama ihtimali var. Nasıl olduğunu sadece kitaplardan ve başkalarından bildiğimiz cennete girememekten korkuyoruz. Bana çok komik geliyor bu durum. “İnanan herkes girecek” diyor kutsal kitaplarda. Peki, biz inanıyor muyuz, yoksa korkuyor muyuz? Bu soruyu yürekten cevaplamalıyız. Biz, cehenneme inanır ve ondan korkarız. İşin garip olan tarafı ne biliyor musunuz? Hata yapmaktan, kötülük yapmaktan, birbirimizi üzmekten ve hatta öldürmekten bile korkmuyoruz ama görmediğimiz bir cehennemden korkuyoruz. Peki, hâl böyleyken; kendinden bölüp üflediği ruhlardan meydana gelmişsek ve hepimizin hayatında sevmediği insanlar muhakkak varsa, yani parçalar halindeyken bile en az bir insandan nefret ediyorsak, bütün haldeyken “O” ne durumdadır, bunu hiç düşündünüz mü? Boş verin, düşünmeyin. Korkmaya devam edin. Bence de korkmalıyız. Çünkü hâlâ hayattayız, öyle değil mi?
__________________
İmzalardaki bağlantıları veya görselleri görüntülemek için gönderi sayınızın 10 veya daha fazla olması gerekir. Son düzenleyen Renommier; 17 Mayıs 2023, 17:37. Neden: NE DE SON! |
|
18 Mayıs 2023, 19:24 | #294 |
Çevrimiçi
Schmiss
|
Yanıt: Tanıyorum, Kinsin Sen! (Sû-i Zan'a Giriş)
Ruhumu yakan bir şey var içimde. Bakarsanız bana, kopar içimde. İnsanlardan çok uzağım, çünkü yetişecek bir yerim yok. İnsanlara bakmıyorum, çünkü aradığım biri yok. Zamandan nefret ediyorum, bu yüzden kolumda saatim yok. Çünkü beni öldüren zamanın ta kendisi. Bulunduğum her yerde susuyorum, çünkü benim söyleyecek tek bir sözüm yok. Bu yüzden de herkes yabancı bana. Üzülmüyorum, çünkü yaşayanların bana verebileceği bir acı kalmadı. Benim acım ölü bedenlere ait. Sesimi kısan hayallerim vardı, fakat ben yaramın acısını, başka bedenlerde sardım. Hayatta aldığım en pahalı nefesi bir bedende öldürdüm. Şimdi ise kafam kendimden bile güzel. Anestezi misali sarıyor bedenimi ilaçlarım. Öldürmüyor, ama yaşatmıyor da; çünkü ancak ölü bedenler yaşatabilir beni.
__________________
İmzalardaki bağlantıları veya görselleri görüntülemek için gönderi sayınızın 10 veya daha fazla olması gerekir. |
|
20 Mayıs 2023, 22:36 | #295 |
Çevrimiçi
Schmiss
|
Yanıt: Tanıyorum, Kinsin Sen! (Sû-i Zan'a Giriş)
İçimde bir huzursuzluk, bir hazımsızlık hissi var. Göğsümün ortasında kurulu bir sofra gibi, karnı doyan sofrayı toplamadan kalkıyor ve ben tek başıma savaşıyorum içimdeki hezeyanla. Bana “Bazen ağlama hissin geliyor mu?” diye soran ablama da yalan söyledim bugün. Evet abla, bazen kafamı duvarlara vura vura ağlayasım geliyor. Koca bir şehri kaldırasım geliyor içimdeki öfke ve hüzünle. Boğulduğum bu denizden cesedimi bile çıkaramıyorum. Kendimi arıyorken bulduğum bu kokuşmuş cesedi taşıyacak bir gücüm de kalmamış artık. Ölmüş, morarmış, şişmiş, denizin dibinde su çekmiş bir beton yığını gibi ağırlaşmış şekilde öylece duruyor, taşınmıyor, temizlenmiyor ve yaşayan beni ölü ruhuna çekiyor. Ben donuk bakışlı, kötü tavırlı, karamsar bir çocuğum. İçimdeki buhranı kaldıramıyor ve artık kendimi yenilmeye mahkûm sayıyorum.
__________________
İmzalardaki bağlantıları veya görselleri görüntülemek için gönderi sayınızın 10 veya daha fazla olması gerekir. |
|
22 Mayıs 2023, 13:39 | #296 |
Çevrimiçi
Schmiss
|
Yanıt: Tanıyorum, Kinsin Sen! (Sû-i Zan'a Giriş)
Verdiğim mücadeleyi fazla mı boşverdim yoksa umudumu mu kestim anlayamıyorum. Geçiyor mu yoksa alışıyor muyum ya da farkında olmadan kayboluyor muyum, bilmiyorum. Düzene ayak uyduramıyorum. Bu durum canımı fazlasıyla yakıyor. Zorunda olmak, istemediğim bir çok duruma göz yummak gibi. Gram mutlu değilken her şey çok normalmiş gibi etrafa yalancı gülücükler saçmak gibi. Aile, arkadaşlar ve yaşam içinde yapılması gereken onca eylem gibi. Sorgulanmak ve beklenmek gibi..
Etrafımdaki insalar bir şey bekliyor benden. En basit deyimiyle “konuşmamı.” Oysaki bazen ne kadar zorlanıyorum, bilmiyorlar. Benim canım yanıyor ama acı çekemiyorum. Gök yüzüne bakıyorum, nefes alamıyorum. Gecem ve gündüzüm. Ya biliyorsam düzenin içine hapsolacağımı? Yaşam bir körlük ve ben bunu kalbimi kör ettiğimde anlayabildim. Bu yüzden ruhumu özgürlüğe çıkarmayı arzuluyorum. Göremememin sebebi işte bu yaşam! Doğruluğuna yemin ederim ki ben yaşayamıyorum. İçimdeki fırtınayı dindirebilmek için kalbimi açıp, gözlerimi kapayacağım. Ve kendimi sonsuza dek özgür kılacağım..
__________________
İmzalardaki bağlantıları veya görselleri görüntülemek için gönderi sayınızın 10 veya daha fazla olması gerekir. |
|
03 Ağustos 2023, 13:02 | #297 |
Çevrimiçi
Schmiss
|
Yanıt: Dipnoz
And God said “Love Your Enemy” and me too obeyed her and loved myself.
__________________
İmzalardaki bağlantıları veya görselleri görüntülemek için gönderi sayınızın 10 veya daha fazla olması gerekir. |
|
07 Ağustos 2023, 08:28 | #298 |
Çevrimiçi
Schmiss
|
Yanıt: Dipnoz
İçimi buruk bırakan her şeyin yanından geçerken gülümsedim.
Beni kötü hatırlamanız artık imkansız.
__________________
İmzalardaki bağlantıları veya görselleri görüntülemek için gönderi sayınızın 10 veya daha fazla olması gerekir. Son düzenleyen Renommier; 07 Ağustos 2023, 08:32. |
|
01 Eylül 2023, 23:10 | #299 |
Çevrimiçi
Schmiss
|
Yanıt: Dipnoz
Ölmek nasıl bir ansa yaşamak da bir an. Gözlerini kapar ve bütün gereksiz korkuların çözülüp gitmesine izin verirsin. Sonra korkudan muaf olan bu yeni varoluş hâlinde kendine sorarsın: Ben kimim? Şüpheler olmadan yaşayabilseydim neler yapardım? Haksızlığa uğrama korkusu olmadan yaşayabilseydim? Acıdan korkmadan sevebilseydim? Yarın o tadı özleyeceğimi düşünmeden, bugünün tadını çıkarabilseydim? Zamanın geçişinden ve sevdiklerimi benden çalabileceğinden korkmamış olsaydım? Evet. Ne yapardım? Kimleri umursardım? Ne için savaşırdım? Hangi yollarda yürürdüm? Nelerden haz alırdım? İçimdeki hangi gizemleri çözerdim? Kısacası, nasıl yaşardım?
__________________
İmzalardaki bağlantıları veya görselleri görüntülemek için gönderi sayınızın 10 veya daha fazla olması gerekir. |
|
02 Eylül 2023, 20:08 | #300 |
Çevrimiçi
Schmiss
|
Yanıt: Dipnoz
I am not someone who is loved. I'm an idea. A state of mind.
__________________
İmzalardaki bağlantıları veya görselleri görüntülemek için gönderi sayınızın 10 veya daha fazla olması gerekir. |
|
İçeriği Sosyalleştir |
Etiketler |
dipnoz, giriş, hel, kimsin, kinayet, kinsin, mahîsin, min, sen, seni, sûi, tanıyamıyorum, tanıyorum, yazgıtay, zana |
Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 86 (0 üye ve 86 konuk) | |
|
TrendForum.Net genel forum paylaşım sitesidir. Bu nedenle foruma kaydolan tüm gerçek kişiler, kontrole tabi tutulmaksızın içerik paylaşabilmektedir. TrendForum üzerinden paylaşılan mesaj, konu ve görsellerden yana doğabilecek yasal sorumluluklar; paylaşan kullanıcıya aittir, TrendForum.Net yer sağlayıcı olduğu için hiçbir yasal sorumluluk kabul etmez. İllegal herhangi bir faaliyetin saptanması durumunda; İLETİŞİM sayfası üzerinden ulaşıldığı takdirde mesaj, konu ya da görsel; en fazla 48 saat içerisinde silinecek ve bildiriminiz üzerinden tarafınıza dönüş sağlanacaktır.
5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince sitemizde telif hakkı bulunan mp3,video v.b. eserlerin paylaşımı yasaktır. Yasal işlem olması halinde paylaşan kişi ya da kişilerin bilgileri gerekli kuruma verilecektir.
TrendForum.Net, lisanslı vBulletin® kullanmaktadır. Tüm hakları saklıdır. ©2022-2024
Tema Tasarım: Vision / Fibertus.Net