Forum Logo




Yazgıtay

Üyelerimize ait günlüklere bu başlık altından ulaşabilirsiniz.


Kullanıcı Etiket Listesi

Like Tree55Beğeniler

Yeni Konu Oluştur Yanıtla
 
LinkBack Seçenekler Görüntüleme stilleri
Alt 11 Ocak 2023, 16:00   #41
Çevrimiçi
Schmiss
Yanıt: W.S.




Ya kabuk bağlasın artık yaralarım... Ya da kime dokunsam, yakarım!
 
Alıntı ile Yanıt

Alt 11 Ocak 2023, 16:54   #42
Çevrimiçi
Schmiss
Yanıt: Tanıyorum, Kinsin Sen!




Sen gidince ne oldu biliyor musun?
İntikamdan daha sert bir mevsime esir oldu buralar. En çok kuşlar üşüdü. Ya göç ettiler ya da öldüler. Tırtıllar... Tırtıllar asla kelebek olamadı mesela. Çiçekler, intiharı başarmış bedenler gibi solup gitti.
Sonra ne oldu biliyor musun?
Anılarımız demirden sopaya dönüştü birden. Boğazıma ip geçirdiler sandım. Ne uyuttular ne de uyanık bıraktılar. Her gece göğüs kafesimi parçaladılar. Ağladım paslanmadılar, öldüm yas tutmadılar.
Şimdi ne oluyor biliyor musun?
Çıkmaz sokaklara sinerken yalnızlığım, en kestirme yol olur hayalin, uçurumlara. Uçurtma yapan çocukların heyecanı sıçrıyor gökyüzüne. Gökyüzü aynı şiddetle çarpıyor hüznüme. Hüznüm, sarılıyor cesedime.
Ama sen yine de düşünme bunları. Çünkü...
Dünyaya yapıtığım, “Sarılsın, yaralarım!” tehditini anlayamadın ya. Dünyadaki, “Sarılsın, yaralarım!” yardım çığlığımı duymasan da olur.
 
Alıntı ile Yanıt

Alt 11 Ocak 2023, 16:59   #43
Çevrimiçi
Schmiss
Yanıt: Tanıyorum, Kinsin Sen!




İnanç ormanında, Tanrı'nın umursamadığı bir çiçek olduğumu, en sevdiğim mevsimin boynumu kırmasından anlamıştım.
Alistair bunu beğendi.
 
Alıntı ile Yanıt

Alt 11 Ocak 2023, 17:08   #44
Çevrimiçi
Schmiss
Yanıt: Tanıyorum, Kinsin Sen!




Bir gün kıyamet gibi çakılacağım gökyüzüne. O zaman cehennemin ateşi, İsrafil'in nefesi, İsa'nın çilesi ben olacağım. İşte o gün, Nuh'un gemisini put zanneden İbrahim kadar pişman olacaksın. Ama ben, kutsallığını avuçlarında kaybetmiş ve parçalanmış olacağım çoktan. Çünkü içimde, temmuz ve şubatın savaşından meydana gelmiş bir mevsim var. Ne tam üşüyorum ne de yanabiliyorum.

Ben, o inanç ormanında recm edilen korkuluğum.
Bana aittir en büyük dönüm.
Senli hayallerim ne toz ne de pembe.
Her dönüşüm, yeniden ölüşüm...
 
Alıntı ile Yanıt

Alt 11 Ocak 2023, 17:18   #45
Çevrimiçi
Schmiss
Yanıt: Tanıyorum, Kinsin Sen!




İçimde s*ktir yemiş şeytan öfkesi, dışımda kitabını ateşe veren peygamber pişmanlığı.
Alistair bunu beğendi.
 
Alıntı ile Yanıt

Alt 11 Ocak 2023, 18:29   #46
Çevrimiçi
Schmiss
Yanıt: Tanıyorum, Kinsin Sen!




Yağmur dinmeye başladı. Bense hala ıslanma peşindeyim, Pinokyo'yu yaratan Gepetto heyecanıyla. İnsanlar... İnsanlar gizlenme telaşında, tıpkı Tanrı gibi. Hadi çocuk, sen de çıkar göğsünde sakladığın infilakları, ıslanmaktan kaçmak niye? Sırtındaki yaralara aldırma sakın. Onlar senin büyümene yardımcı oluyor. Çıkar aklından ihanetleri, el ele yürüyelim boş kaldırımlarda...
Unutma; seni üzecek, kandıracak, aldatacak ve yanıltacak birileri her zaman olacak. Ve işin en mide bulandırıcı tarafı da ne biliyor musun; bu insanlar en yakınların olacak. Nereden biliyorum? Çünkü hepimiz, geçmişte sevdiğimiz insanları tanıyor rolü yaptık. Hepimiz canımız acıdığı halde kahkaha attık. Hepimiz görmezden geldik gerçeği. Hâlihazırda şu anda da yapıyoruz hepsini. Oscar'lık roller bunlar, Tanrı huzurunda. İşte ben, sırf yaralarım görülmesin ve dolayısıyla mahşer günü yan yana gelmeyelim diye hakkımı helal ettim herkese.
Sende et çocuk. Yakma kendini, içindeki cehennemin çakmağı olan ah'larla. Kalk tanışalım aynı hikâyede, hiç yan yana gelmeden. Çıkar ruhundan felaketleri, beraber ölelim madakça.
 
Alıntı ile Yanıt

Alt 11 Ocak 2023, 19:29   #47
Çevrimiçi
Schmiss
Yanıt: Tanıyorum, Kinsin Sen!




Aklıma gelmen ile kanayan yarayı durdurmak yerine pıhtılaşacağını düşünerek seyretmek aynı şeydi ve o anlarda, bileklerini kesip, “Allah'ım ne olur yardım et” diyormuş gibi hissediyordum.
 
Alıntı ile Yanıt

Alt 11 Ocak 2023, 20:16   #48
Çevrimiçi
Schmiss
Yanıt: Tanıyorum, Kinsin Sen!




Sonra bıraktım inkâr etmeyi. Her şeyi kabullendim. Çırpınmadım, çığlık atmadım, kaçmadım ve savaşmadım düştüğüm tuzakların hiçbirinde.
Çünkü biliyordum artık.
Her insan, başka bir insanın tuzağı olarak doğmak zorundaydı. Böyle istiyordu Tanrı. Aradan sıyrılmanın, doğru bir ifadeyle kurtulmanın tek yolu; kontrolü elimize vermekti.
Çünkü biliyordum artık.
Direksiyonu eline aldığında tehlikeye daha yakındın. Sorumluluk asla masum değildi. Asla! İnkâr şeytandan, kin ise tanrıdan kanımıza karışmıştı aynı arabanın içindeyken ve dünyaya saplanırken. Kaza dedik adına. Sağ çıkmıştık.
Çünkü biliyordum artık.
Bir şeyi hangi şiddetle yaparsak, sonunda yaptığımız şeyin tam zıttı aynı şiddetle iniyordu yüzümüze bir tokat gibi. Yani ne kadar inkâr edersem, o kadar savunmasız itiraf ediyordum sonunda. O nedenle ilk önce inkârı bıraktım.
Çünkü ölüyordum artık!
 
Alıntı ile Yanıt

Alt 11 Ocak 2023, 21:34   #49
Çevrimiçi
Schmiss
Yanıt: Tanıyorum, Kinsin Sen!




Dertlenince veya canımız yanınca hep aynı insan aklımıza geliyor değil mi?
Acı denince bile en somut örnek olarak bir insan gösterilebiliyoruz rahatça. Somut örnek, soyut yara. Maalesef bu hepimize oluyor. Hiçbirimiz canımızı yakanları, canını yaktıklarımız kadar kolay unutamayacağız. Hatta unutmayacağız. Tabii eğer zamanın, hayat hikâyemize serpiştirdiği bölgesel anestezisini unutmak olarak değerlendirmezsek. Dikkatli bakarsanız, aslında insan; tekrardan, başa dönüşlerden ve güncellemelerden ibarettir. Ne yazık ki bu da acıyla olan bir şey! Aynı denklemde mutluluk gizler, acı yeniler. Eğer buraya kadar okuduysanız, bilin ki; şuan birilerinin hâlâ canı yanıyor, birileri hâlâ ve birileri hâlâ yara bantlarına tutunuyor. Çünkü biz insanız ve hiçbirimiz yalnızlığın gerçek anlamını bilmiyoruz. Canımız yandığında koştuğumuz birisi veya birileri muhakkak vardır. Aldatacak, kandıracak, kullanacak birileri hep çıkar karşımıza. Elmayla zehirlenen prensesin masalında bile onun için göz yaşı döken, başından ayrılmayan insanlar vardı ve hiçbir kan bağları yoktu. Aslında bakarsan bir çıkarları da yoktu. Peki, ne oldu sonunda? Prenses uyandı ve gitti. Masal mutlu bitti... mi? Hayır dostum. Bitmedi. Dışarıdan baktığında senden eksikmiş gibi görünen insanlardan ne çok şey öğreniyorsun değil mi? En başta da dürüstlük! Masallar ne derse desin ne sen ne de ben; pamuk prensesi içten içe seven o cüce kadar masum değiliz ve asla olamayacağız. Ve bir masalın mutlu bitmediğini öğrenemeyeceğiz. Yalnızlığın gerçek anlamını bilen o cüce gibi! Eski bir arkadaşım hep, “Kötü bir olayı anlatmak yerine unutmak daha iyidir!” derdi. Önceleri anlamıyordum. İlk duyduğumda ise ona, “Kötü haber tez duyulur.” atasözünü hatırlatmıştım. Evet, ikimizde haklıydık. Çünkü ikimiz de güldük. Bazı kurallar asla değişmez ve bu orantıda kötülüğü asla yok edemezsiniz. Deneyin isterseniz. Kutsal kitaplarla pek aram yoktur fakat Tanrı yapımı bir şeyi yok etmek imkânsızdır. Sadece belli bir süre önleyebilirsiniz. Kötülük ise böyle bir evrende asla yok edilemez. Neden, diye soracak olursanız eğer açıp kutsal kitaplardaki imtihanın en büyük sebebini okuyabilirsiniz. Her neyse. Ben de unutmayı seçebilirdim. Şu an bu satırları okumanıza izin vermeye bilirdim. Ama yapmadım. Hıristiyanların günah çıkarma işlemi gibi düşünün bunu. İçime attığım, günah saydığım, kurtulamadığım ve adını burada koyamadığım yüzlerce duygumun ruhumdaki bilmem kaçıncı dünya savaşından yenik çıktığını birinci ağızdan anlatacağım sizlere. Tek fark, sizler rahip değilsiniz. Dilerseniz susmak nedir, önce ondan başlayalım, sonra da önceden hazırlanmış tuzaklarımıza yakalanıp bir parçamızı orada bırakıp devam edelim. Gidebildiğimiz yere kadar. Susmak nedir, bilir misiniz? Susmak, bu dünyadaki en tehlikeli yanıcı maddedir. Bu yanıcıyı diğerlerinden ayıran en büyük özellik ise, size veya bir yere temas etmesine gerek yoktur. İç organlarına değmeden hiçbir şey bu kadar zarar veremez insana. İnsan vücudunu bir soba olarak düşünürseniz; içinize attıklarınızın ateşini susarak beslersiniz. Tek fark, bu soba etrafını ısıtmaz. İşte o anda siz değil, cehennem sizin içinize düşer. Ondan sonra da içinizde olan her şeyi yakmaya başlarsınız. Susarak!

Son düzenleyen Renommier; 11 Ocak 2023, 23:54.
 
Alıntı ile Yanıt

Alt 11 Ocak 2023, 23:12   #50
Çevrimiçi
Schmiss
Yanıt: Tanıyorum, Kinsin Sen!




Başınızdan kötü olaylar geçtiğinde veya zor durumlar yaşadığınızda sığınacak birilerini ararsınız. Güvenecek, inanacak, rahatlatacak, geleceğe inançla baktıracak insanlara sığınırsınız. Bunu herkes yapar. En sert görünümlü insanlar bile yenilir, kaybeder. Onların da bir limana ihtiyacı vardır. İnanın bana. Bazen de anlatmak yerine içimize atarız. Bunun sebebi; kimsenin bizi, bizim gibi anlayamayacağını düşünmemizdir. Çünkü hiç kimse aynı açıyla ve acıyla bakamazmış aynı olaya. Doğrusunu söylemek gerekirse anlatılan ve bilinen her şey zamanla değişir. Geçmişe bakarsanız, kahraman olanların bile belli bir süre sonra hain ilan edildiğine şahit olabilirsiniz. Size iğrenç gelen bir hadise başkasını zevkin doruklarına sevk edebilir. O nedenle anlatmak yerine içinize atmanız her zaman en iyisidir. Birisi sizin hakkınızda ne kadar çok şey bilirse, o kadar basitleşirsiniz gözünde. Aynı tip iki çantayı yan yana getirip birine kilit takarsanız, emin olun ki, kilitli olan daha çok merak edilir. İşte bizler de böyleyiz. İnsanlar anlattıklarınızdan çok içinize attıklarınızla ilgilenirler. Sizlere tavsiyem; onlara bunu vermeyin. Sizleri çözmelerine izin vermeyin. Çözülürseniz eğer ringdeki rakibinize gardınızı indirmiş olursunuz. İstisnasız herkes en büyük kazığı en yakınından yer veya atar. Bir insana iki kere güvenmek, Alzheimer hastasına evi emanet etmek gibi bir şeydir. Bu bağlamda sizden istediğim tek eylem, bu günlüğü okuduktan sonra hemen geçmeniz. Çok fazla insanın bilmesini istemediğim olaylar var burada ve siz kabalık ederek bir başkasının günlüğünü fazlasıyla karıştırdınız. Lütfen bir sayfa daha çevirmeyin. Çünkü okuyacağınız her şey benim “zamanı yenmeye çalışmak” adlı saçma sapan deneyimlerimi anlatacak. Yüz on iki kere de okusanız trajik bir deneyimin tekrar başarısız olduğunu öğreneceksiniz, her tekrar edişinizde. O nedenle durun. İlerlemeyin. Öğreneceğiniz her şey canınızı sıkacak. Eminim kaybetmek dışında öğreneceğiniz çok daha yararlı bilgiler vardır. En son öğreneceklerinizi neden en başta öğrenesiniz ki? Eğer uyarılarımı dikkate almazsanız olacaklardan ben sorumlu değilim. Kararınızı şimdi verin.
 
Alıntı ile Yanıt

Yanıtla

İçeriği Sosyalleştir

Etiketler
dipnoz, giriş, hel, kimsin, kinayet, kinsin, mahîsin, min, sen, seni, sûi, tanıyamıyorum, tanıyorum, yazgıtay, zana


Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 83 (0 üye ve 83 konuk)
 





TrendForum.Net genel forum paylaşım sitesidir. Bu nedenle foruma kaydolan tüm gerçek kişiler, kontrole tabi tutulmaksızın içerik paylaşabilmektedir. TrendForum üzerinden paylaşılan mesaj, konu ve görsellerden yana doğabilecek yasal sorumluluklar; paylaşan kullanıcıya aittir, TrendForum.Net yer sağlayıcı olduğu için hiçbir yasal sorumluluk kabul etmez. İllegal herhangi bir faaliyetin saptanması durumunda; İLETİŞİM sayfası üzerinden ulaşıldığı takdirde mesaj, konu ya da görsel; en fazla 48 saat içerisinde silinecek ve bildiriminiz üzerinden tarafınıza dönüş sağlanacaktır.
5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince sitemizde telif hakkı bulunan mp3,video v.b. eserlerin paylaşımı yasaktır. Yasal işlem olması halinde paylaşan kişi ya da kişilerin bilgileri gerekli kuruma verilecektir.


Powered by vBulletin® Version 3.8.7   Copyright ©2000 - 2024, vBulletin Solutions, Inc.

TrendForum.Net, lisanslı vBulletin® kullanmaktadır. Tüm hakları saklıdır. ©2022-2024
Tema Tasarım: Vision / Fibertus.Net