Forum Logo




Yazgıtay

Üyelerimize ait günlüklere bu başlık altından ulaşabilirsiniz.


Kullanıcı Etiket Listesi

Like Tree55Beğeniler

Yeni Konu Oluştur Yanıtla
 
LinkBack Seçenekler Görüntüleme stilleri
Alt 21 Ocak 2023, 22:27   #111
Çevrimiçi
Schmiss
Yanıt: Tanıyorum, Kinsin Sen!




Tribünde bir sürü kültür vardır. Ancak en çok bilineni üç tanedir. Casual, Ultras ve Semt. Tribün dergi başta olmak üzere bütün futbolla alakalı fanzin ve dergi türevlerinde daha kapsamlı öğrenebileceğin bu kültürleri, bildiğim kadarının özetini çıkarmaya çalışacağım. Neyse başlıyorum. Casual kültürü, tamamen bireyseldir. Yani Casual’e yakın hisseden kişi, tuttuğu takımın taraftarlarından kendini ayrı görür. Bunu da giyimiyle yapar. Zaten Casual, günlük giyim anlamına gelir. Ancak kültür olarak bu giyim biraz farklıdır. Pahalı giyinmeyi gerektirir. Çok pahalı. Anlayacağın Casual, zenginleri temsil eder bir bakıma. Çünkü Casual’in büyük bölümü iş adamıdır en kötü. Yani farklarını bu şekilde belli ederler. Tabii sadece kendi tuttuğu takımın taraftarından değil, her taraftardan farklı görürler kendilerini. Örneğin, West Ham - Roma maçı varsa o gün ve maç da İtalya’daysa, İngiltere’den deplasmana gidecek olan West Ham Casual’i, İtalya’daki Roma Casual’inden farkını, o günkü maça giyeceği elbiseleri göstererek ortaya koymaya çalışır. Modern futbolun sapladığı en iğrenç şeylerden birisi de budur: kavga kavramını maddiyata indirmek. Her neyse. Casual kültürünü benimseyen kişi, kendi ülkesinin en pahalı markalarını giyinir. Atıyorum, İtalya’daki birey, Stone Island dışında giyinmez. Türkiye’de de buna karşılık Mavi’dir. Ultras ise bireyci değil toplumcudur. Şöyle benzetirsem, Ultras kale arkasıysa, Casual Maraton. Ultras, tribünün geneline hükmeder. Ancak Casual ile Ultras, taraftar kavgalarında birbirinden ayırt etmek zordur. Çünkü bu iki kültür de kavgalarında ya zarar verirler ya da öldürürler. Onun için de ya sopa kullanırlar ya da silah. Gelelim Semtçilere. Bu arkadaşların kimseye eyvallahı olmaz. Tek dertleri tuttukları takımdır. Hep takım ürünlerini giyinmeyi tercih ederler. Casual ve Ultras, kendilerini gizlemeye önem verirken Semtçiler, kendilerini göstermeyi severler. Buradan da kaybedecekleri hiçbir şeyleri olmadıklarını anlarsın. Semti, diğer iki kültürden ayıran özelliklerden biri de kavgalarında bıçak kullanmalarıdır. O nedenle bol giyinmeyi severler. Sebebi de kullandıkları bıçakların en küçüğü pala olduğu için, emanetlerini elbiselerinin içine soktuklarında, ne kadar az belli olursa o kadar iyidir. Gerçi tek sebep o değildir. Sinyal için de bol giyinirler. Ayrıca buradan da yola çıkarsak, modern futbolda Casual ve Ultras, ceza almaz, cezayı genelde Semtçiler alır. Bunların dışında şehir efsaneleri de vardı. Mesela Semt hariç diğer iki kültürün elemanları, polisin gözüne batmamak ve rakip takım taraftarının arasına sızmak için, saçlarını üç numara kestirip hafif uzun kirli sakal bırakırlar, siyah polar, siyah eşofman, beyaz Adidas ayakkabı giyerler gibi. Gerçi bizim infaz timi olan BH, bu efsaneye uyuyor. Sonra adını Boys Of Hell olarak değiştiren grubun adı, şimdilerde takımdan tek bağımsız oluşum haline getirilip aslanın üstü anlamına gelen ultrAslan oldu. Fakat her zaman tek gerçek vardır, tribün.
__________________

İmzalardaki bağlantıları veya görselleri görüntülemek için gönderi sayınızın 10 veya daha fazla olması gerekir.
 
Alıntı ile Yanıt

Alt 21 Ocak 2023, 23:37   #112
Çevrimiçi
Schmiss
Yanıt: Tanıyorum, Kinsin Sen!




Eskiden. Çok eskiden, nefret ettiğim herkesin ölmesini istiyordum. Çünkü ölmeleri halinde hayatımın daha iyi olacağını düşünüyordum. Olmadı. En çok nefret ettiğim insanlardan birinin cenazesindeyken dişimi sıkmıştım ağlamamak için. O kadar sıkmıştım ki, dudağımı kanatmıştım. Sanki etrafımdaki herkes, bin kere ölmek istemişim de bir kere izin vermemişlerdi. Öyle sıkıyordum kendimi. Çünkü oradan çıktığım andan itibaren geberene kadar acı çekeceğimi düşünmüştüm. Yani güzel kardeşim, hayatım yanan bir evdi ve ilk kurtarılacak şeyin kendim olamaması gerçeği beni üzmemişti. Bu gerçeği, ölmesini en çok istediklerimin mezarının başında ağlamamak için kendimi sıkarak bilmek üzmüştü.
__________________

İmzalardaki bağlantıları veya görselleri görüntülemek için gönderi sayınızın 10 veya daha fazla olması gerekir.
 
Alıntı ile Yanıt

Alt 22 Ocak 2023, 13:41   #113
Çevrimiçi
Schmiss
Yanıt: Tanıyorum, Kinsin Sen!




Reklamlarda genelde sürekli gülen insanları kullanırlar. Ve o insanlar; tanıttığı halde faydasına inanmadığı ürünleri, bizlere mükemmel derecede anlatmaya çalışırlar. Al sana, Tanrı-Peygamber-Kitap-Dünya denklemi! Mutluluk yok kardeşim. Mutlu insan senin olduğun yerde Tolga Can. Hud suresinin 108’nci ayetinde yazıldığı gibi. Mutlular onun cennetinde. (11/108: Ve emmâllezine suidû fe fil cenneti...)
__________________

İmzalardaki bağlantıları veya görselleri görüntülemek için gönderi sayınızın 10 veya daha fazla olması gerekir.
 
Alıntı ile Yanıt

Alt 22 Ocak 2023, 17:47   #114
Çevrimiçi
Schmiss
Yanıt: Tanıyorum, Kinsin Sen!




Küçükken düşündüğüm şeylerden biri, “Allah'ın bozuk verdiği insanları doktorlar düzeltebilir de neden bizim bozduğumuz insanları O düzeltemez?” sorusuydu. Bak cidden samimi bir soruydu bu benim için. Çünkü dişlerim yamuktu biliyorsun. Ortodontide yapılıyordu en bozuğu bile. Bacak mesela. Doğuştan yamuksa ortopedi bölümünde fizik tedavi yöntemiyle düzeltiliyordu. On bir on iki yaşlarımda bunları düşünüyordum. Şimdi ise kafama kaval kemiğiyle vuruyorlar gibi hissediyorum. Çünkü sahte paralar, sahteliği belli olana kadar harcanabilir. Bizlerde tam tersidir bu durum. Yani insanlar da neye karşı daha insan olduğunu belli ettiği anda harcanabilir. Harcamak ve harcanmak. Veba ve heba. Bizim çağımızda her şey iç içe geçmiş durumda...
__________________

İmzalardaki bağlantıları veya görselleri görüntülemek için gönderi sayınızın 10 veya daha fazla olması gerekir.

Son düzenleyen Renommier; 22 Ocak 2023, 17:53.
 
Alıntı ile Yanıt

Alt 22 Ocak 2023, 20:29   #115
Çevrimiçi
Schmiss
Yanıt: Tanıyorum, Kinsin Sen!




İnsanı duyguları şekillendirir. Nefret ne kadar ağır olursa, o kadar kolay benzemeye başlar. Ben neyden nefret etsem bir zaman sonra onun gibi oluyorum. Belki de zamanın tamamen ironiden oluşan şakasıdır bu. Bilinmez. Her neyse, bir insanla konuşuyorsun ve hemen ısınmaya başlıyorsun. Her şey mükemmel giderken, bir anda şu soru mızrak gibi saplanıyor aklıma; “Acaba herkesle benimle konuştuğu gibi mi konuşuyor?” Evet anasını satayım, aynen öyle oluyor. Herkesle aynı şekilde konuşuyor. Herkesle! Belki izin verirlerse daha fazlasını konuşuyor ama emin ol, aynı cümleleri bir sürü insana kuruyor. Belki benden önce de başkalarına aynı şeyleri söylemiştir, ki kesinlikle söylemiştir.
__________________

İmzalardaki bağlantıları veya görselleri görüntülemek için gönderi sayınızın 10 veya daha fazla olması gerekir.
 
Alıntı ile Yanıt

Alt 22 Ocak 2023, 21:13   #116
Çevrimiçi
Schmiss
Yanıt: Tanıyorum, Kinsin Sen!




Yemhûllâhu mâ yeşâu...
__________________

İmzalardaki bağlantıları veya görselleri görüntülemek için gönderi sayınızın 10 veya daha fazla olması gerekir.
 
Alıntı ile Yanıt

Alt 22 Ocak 2023, 22:00   #117
Çevrimiçi
Schmiss
Yanıt: Tanıyorum, Kinsin Sen!




“Hayat bir filme benzer” derler ve yanılırlar. Çünkü filmlerin baş kahramanı ölünce, film biter. Ancak hayatınızdaki baş kahramanlar ölürse, hayat, mecburen devam eder. Hayatın da farkı buradadır işte; kahramanlar ölür, aman film hiç bitmez.
__________________

İmzalardaki bağlantıları veya görselleri görüntülemek için gönderi sayınızın 10 veya daha fazla olması gerekir.
 
Alıntı ile Yanıt

Alt 22 Ocak 2023, 23:10   #118
Çevrimiçi
Schmiss
Yanıt: Tanıyorum, Kinsin Sen!




Geçmişi kabullenmek kişiye göre zor veya kolay, ama değiştirmeye çalışmak herkes göre imkânsız. Eğer bir insan, geçmişini utanmadan anlatabiliyorsa, bil ki onu değiştiremezsin.
__________________

İmzalardaki bağlantıları veya görselleri görüntülemek için gönderi sayınızın 10 veya daha fazla olması gerekir.
 
Alıntı ile Yanıt

Alt 28 Ocak 2023, 12:53   #119
Çevrimiçi
Schmiss
Yanıt: Tanıyorum, Kinsin Sen!




Bir saniye sonra tüm hayatınız mahvolabilir. Eğer bana inanmıyorsanız, her geçen saniye anılarınızın boğazınızı sıktığını fark etmiyorsunuz ve hayatımızın yalnızca mahvolma anını en ince ayrıntısına kadar anlatabileceğimizi göz ardı ediyorsunuz demektir. Böylelikle de anılarımızın rap şarkıları gibi olduğunu ama sadece kötü olanların nakarata denk geldiğini, yani daha yavaş ilerlediği gerçeğiyle henüz yüzleşmemiş oluyorsunuz. Ben, bu dediklerimi fark ettiğimden beri iki saniye arasında gidip gelen ömre saplanmış bir bıçak gibi çıkarılmayı bekliyorum hayattan. Sanırım tren yolculuklarını da bu yüzden seviyorum. Çünkü gideceğim yere en az iki saat geç varıyorum. Bu iki saat farkında da telefonumu kapatıyorum. “İki saatim var” diyorum, “İki saatim var hayatımın mahvolmasına.” Rötar varsa, daha çok zamanım var demektir. Aslında ben de kötü anılarımı katlediyorum sadece. Hem de üstte söylediğim rap örneğinin tersine, sevdiğimiz şarkıların ilk önce nakaratını ezberleriz gerçeğine tutunarak. Gerçi babam, “Nefret ettiğimiz şarkıların nakaratını daha çok mırıldanırız” derdi. Harbiden doğru. Peki siz bunu yaşadınız mı? Evden her çıktığınızda o garip duyguyu yakaladınız mı? Evet, o andan bahsediyorum. Sokağın ortasında, yanınızdan geçen arabanın “Kıl payı” dedikleri mesafeyle yasak ilişkiye girdiğiniz ölüm-kalım olayının rutin hale gelmesinin başlangıcından...
__________________

İmzalardaki bağlantıları veya görselleri görüntülemek için gönderi sayınızın 10 veya daha fazla olması gerekir.
 
Alıntı ile Yanıt

Alt 28 Ocak 2023, 20:34   #120
Çevrimiçi
Schmiss
Yanıt: Tanıyorum, Kinsin Sen!




Çok fazla hedef ama kullanabileceğim tek mermi var. Ömür dediğimiz kavram, hayat silahından çıkan merminin gidebileceği mesafededir. Peki, ben, ne yapıyorum; o merminin olduğu silahı kafama dayayıp, kahkahalar eşliğinde, patlamasının nedeni olmaya çalışıyorum. Ve ben, Rus ruletinin heyecansız olanıyla izdivaç halindeyken, şu gerçek vahiy gibi iniyor ruhuma; bazen kendi elinle doldurduğun silahı, dayadığında kafana, yüzünde çıkan sivilceden daha kolay sıkarsın...
__________________

İmzalardaki bağlantıları veya görselleri görüntülemek için gönderi sayınızın 10 veya daha fazla olması gerekir.
 
Alıntı ile Yanıt

Yanıtla

İçeriği Sosyalleştir

Etiketler
dipnoz, giriş, hel, kimsin, kinayet, kinsin, mahîsin, min, sen, seni, sûi, tanıyamıyorum, tanıyorum, yazgıtay, zana


Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 82 (0 üye ve 82 konuk)
 





TrendForum.Net genel forum paylaşım sitesidir. Bu nedenle foruma kaydolan tüm gerçek kişiler, kontrole tabi tutulmaksızın içerik paylaşabilmektedir. TrendForum üzerinden paylaşılan mesaj, konu ve görsellerden yana doğabilecek yasal sorumluluklar; paylaşan kullanıcıya aittir, TrendForum.Net yer sağlayıcı olduğu için hiçbir yasal sorumluluk kabul etmez. İllegal herhangi bir faaliyetin saptanması durumunda; İLETİŞİM sayfası üzerinden ulaşıldığı takdirde mesaj, konu ya da görsel; en fazla 48 saat içerisinde silinecek ve bildiriminiz üzerinden tarafınıza dönüş sağlanacaktır.
5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince sitemizde telif hakkı bulunan mp3,video v.b. eserlerin paylaşımı yasaktır. Yasal işlem olması halinde paylaşan kişi ya da kişilerin bilgileri gerekli kuruma verilecektir.


Powered by vBulletin® Version 3.8.7   Copyright ©2000 - 2024, vBulletin Solutions, Inc.

TrendForum.Net, lisanslı vBulletin® kullanmaktadır. Tüm hakları saklıdır. ©2022-2024
Tema Tasarım: Vision / Fibertus.Net