Forum Logo




Yazgıtay

Üyelerimize ait günlüklere bu başlık altından ulaşabilirsiniz.


Kullanıcı Etiket Listesi

Like Tree55Beğeniler

Yeni Konu Oluştur Yanıtla
 
LinkBack Seçenekler Görüntüleme stilleri
Alt 22 Şubat 2023, 22:23   #181
Çevrimiçi
Schmiss
Yanıt: Tanıyorum, Kinsin Sen!




Ruhunu teslim etmek üzere olan insanlar bakışıyorum. Bedeni ve aklı aynı yerde olan bir insan düşünün. Gözleriyle tavanı seyrediyor. Sanırım birazdan üç kişi olacağız ve çoğalmanın azalmayla olan izdivacına ilk defa bu kadar yakından tanıklık edeceğim. Bu durumun beni huzursuz edeceğini düşünüyorum. Tuhaf ama rahatsız olabilme ihtimalimden başka hiçbir şey düşünemiyorum. Çünkü hayatta olan kişi muhtemelen ben olacağım. Hayatta kalmak huzursuzluğun devam etmesine işarettir. Doğumumdan beri bu düşünceye sahibim: hayatta kalmak huzursuzluktur. Nefes almak huzursuzluktur ve canlı olduğunu bilmek huzursuzluktur. Her neyse. Nefesiniz kesikken ya da kesilmeye başlarken hiçbir şeyi tam olarak düşünemezsiniz. Sadece o an vardır. Yaşamla ölüm arasındaki sınırı belli eden çizgide, kendi şovunuzu sergileyeceğiniz o eşsiz zaman. Biraz duygudaşlık (Empati) ile bu durum kulağa hoş gelmeye başlıyor. Düşünün; her şeyden kurtuluyorsunuz. Bir anda yok oluyor en büyük kaygılarınız. O aklınızı kemiren şüphelerden sıyrılıyorsunuz. Panik yapmıyorsunuz ya da kurtulmayacağınızı bildiğiniz için yapamıyorsunuz. Hiçbir kaçış planınızın olmadığı ve hislerinizi kaybetmeye başladığınız o çirkin anı düşünün.

Düşündünüz mü?

Ruhunu teslim etmek üzere olan insanla bakışıyorum. Bedeni ve aklı aynı yerde olan bir insan düşünün. Gözleriyle tavanı seyrediyordu, ama artık onu göremiyorum. Çünkü siz bu yazıyı okurken, o aynayı kırdı.
__________________

İmzalardaki bağlantıları veya görselleri görüntülemek için gönderi sayınızın 10 veya daha fazla olması gerekir.
 
Alıntı ile Yanıt

Alt 23 Şubat 2023, 11:07   #182
Çevrimiçi
Schmiss
Yanıt: Tanıyorum, Kinsin Sen!




Onun hediye ettiği kuşun kanatlarını koparıp yola bıraktım. O kafasını dimdik kaldırıp yürümeye çalışırken şartların eşitlenmediğini düşündüm. Sonra kafamı yukarı kaldırıp, gökyüzünü ve aynı oranda tüm benliğimi yırtana kadar bağırdım; benim etrafımda daha tehlikeli şeyler var, duyuyor musun?
__________________

İmzalardaki bağlantıları veya görselleri görüntülemek için gönderi sayınızın 10 veya daha fazla olması gerekir.
 
Alıntı ile Yanıt

Alt 24 Şubat 2023, 12:10   #183
Çevrimiçi
Schmiss
Yanıt: Tanıyorum, Kinsin Sen!




Başkalarının felaketini seyretmek keyif vericidir. Özellikle sevmediğimiz insanların felaketini seyretmek. Bunun için dua bile ederiz. Ömrümde bir kere bile olsa, “Allah belanı versin” diyen herkes için geçerlidir bu sözüm. Bu insanlar genelde önceden sevdiğimiz insanlar olur. Ne tuhaf. Hepimiz akşam haberlerinde kötü şeyler duymak istiyoruz. Bu hoşumuza gidiyor. Belki kendimi acımızı unutmak için yapıyoruz. Bilmiyorum, belki de şükretmek için yapıyoruz. Tanrı bunun için eşit yaramıyor olabilir bizleri. Afrika'nın yok olmaması sırf bu yüzden de olabilir. Çok ihtimal var aklımda.
__________________

İmzalardaki bağlantıları veya görselleri görüntülemek için gönderi sayınızın 10 veya daha fazla olması gerekir.
 
Alıntı ile Yanıt

Alt 24 Şubat 2023, 18:10   #184
Çevrimiçi
Schmiss
Yanıt: Tanıyorum, Kinsin Sen!




Kaybetmek. Bu kelime çok şeyi ifade ediyor. Her şeyi kaybedince anlıyoruz, değerini görebiliyoruz. Arkama dönüp baktığımda o kadar çok şey kaybettiğimi görüyorum ki, sıralama yapamıyorum. Biliyorum, daha büyüklerini de kaybedeceğim. Hep kaybedeceğim. Zamanla klişeleşerek korkunçluğunu yitiren ancak doğruluğu hiç tartışılmayan argümanlar vardır. Bunların içinde en büyük totolojiyi barındıranlarından biri de kaybetmektir. Bkz. “Bu dünyaya kaybetmeye geldim. (Geldik)”

Dünyadaki varlık amacımın veya nedenimin kaybetmek olduğunu keşfettiğimde henüz on yaşındaydım. Ve bunda tek pay sahibi dayımdı. Çünkü ilk kaybettiğim şey köpeğimdi. Onu dayım götürmüştü. Dayımı suçlamıyorum, yanlış anlamayın. Sadece bir çocuk için bunu atlatmak çok zordur. İnanın bana. Sonra bir köpeğim daha olmuştu. Onu da kaybetmem çok uzun sürmemişti. Çünkü köpeğim ölmüştü. Tanrı'yı da suçlamıyorum. Ama bu zamanlarda suçlayacak birilerini arıyor insan. Aynı gün içinde aynı şeyi kaç kere kaybedebilirsiniz ki? Ya da aynı masada aynı şarkıya eşlik ettiğiniz, aynı şeye küfür ettiğiniz, aynı içkiyi içtiğiniz insanı, o masadan kalkarken kaybetmek nedir bilir misiniz? Peki ya, bir gün önce kendinizden daha çok sevdiğiniz insandan ertesi gün aynı oranda nefret ettiniz mi?

Evet, mi?

Kaybetmek doğamızda var, evet, ama yirmi üç yaşının son demlerine kadar hep kaybedince, bu olay artık yetenek, hobi, mahlas gibi üzerinize yapışıyor. Hiçbir şey, hayatınızdaki her şeyi ve herkesi bir gün kaybedeceğinizi düşünmek kadar acıtamaz. Çünkü gerçek bir acıdır. Kaybettikçe gerçeğe dokunuyoruz. Sürekli devam eden yasak bir ilişki içerisindeyiz. Yani kaybetmek, gerçeğin bekâretidir. Bir kere kanadı mı, artık alışır insan. Alıştıkça kanaması durur ama aynı acıyı hisseder her defasında. Bunu düşündüğünüzde hemcinslerinizin tarafından tecavüze uğramış gibi hissedebilirsiniz. Ama olsun, buna da alışırsınız. Bu hayat hep kaybetmeyi öğreteceği için alışmak zorundasınız. Fakat bizler tembel öğrencileriz. Her zaman öğrenmeye değil unutmaya çalışacağız. Sanki çalıştığımız yerden soracaklarmış gibi. Kazanmak ve kaybetmenin hüküm sürdüğü bedenlerin içindeyiz. Canınızı sıkmak istemem ama papatya falları gibi bir durum bu. Seviyor ve sevmiyor diye koparılan yapraklardan farklı olarak hiçbir zaman kazanmak olmuyor sonucu. Çünkü ne kazanırsak kazanalım, kaybedeceğiz. Tanrı'nın hediye ettiği organlar, duygular ve insanlar da dâhil! En iyisi mi, ne yapın biliyor musunuz; kendinizi kaybetmiş rolü yapın ve uzun süre haber alamadığınız herhangi bir akrabanıza yaptığınız gibi, umursamadan yaşamaya devam edin:

“Bir de iyi tarafından bak; bu herkes için geçerli.”

Bardağa dolu tarafından bakan değil o bardağı yarısına kadar içen kişi olmak istiyorum. Bugün büyük bir şey daha kaybettim. Aslında yarım kaldım diyebilirim.

“Sağlığından mı bahsediyorsun?”

Hayır, kendimden.
__________________

İmzalardaki bağlantıları veya görselleri görüntülemek için gönderi sayınızın 10 veya daha fazla olması gerekir.
 
Alıntı ile Yanıt

Alt 24 Şubat 2023, 21:21   #185
Çevrimiçi
Schmiss
Yanıt: Tanıyorum, Kinsin Sen!




Köşeye sıkıştığımda küfür ederim, dua değil. Beklentisiz olmak istiyorsanız bunu deneyin. Yapın bunu. Köşeye sıkışana kadar aklınıza gelmiyor nasıl olsa Tanrı. Ya da Allah! Siz hangisini kullanıyorsanız, ya da nasıl hitap etmek istiyorsanız öyle devam edin. Çünkü bu başlıkta ikisini de okuyacaksınız. Neden böyle düşünüyorum biliyor musunuz? Çünkü neyi yasaklamışsa yapmış insanoğlu. Ve sen, ben, biz yani hepimiz; gün içinde kaç defa çıkarsız bir şey yapıyoruz, kaç kere korkularımızı ve bizlere öğretilmeye çalışan sözde doğru şeyleri bir kenara bırakıp, kaç defa yürekten inandığımız şeyleri yapıyoruz? Sadece korkunca aklınıza geliyorsa ve gerçekten sadece o an teslimiyeti hissediyorsanız, emin olun o inancınızın sahibi olan değildir. Kandırmayın kendinizi.
__________________

İmzalardaki bağlantıları veya görselleri görüntülemek için gönderi sayınızın 10 veya daha fazla olması gerekir.

Son düzenleyen Renommier; 24 Şubat 2023, 21:24.
 
Alıntı ile Yanıt

Alt 25 Şubat 2023, 11:02   #186
Çevrimiçi
Schmiss
Yanıt: Tanıyorum, Kinsin Sen!




Cennet bize vaat edildiği gibi bir yer olsaydı, Âdem o elmayı bu kadar kolay yiyebilir miydi?
__________________

İmzalardaki bağlantıları veya görselleri görüntülemek için gönderi sayınızın 10 veya daha fazla olması gerekir.
 
Alıntı ile Yanıt

Alt 25 Şubat 2023, 11:17   #187
Çevrimiçi
Schmiss
Yanıt: Tanıyorum, Kinsin Sen!




Bu neyin savaşı Tanrı'm?
Ruhumu işgal eden hastalık kimin silahı?
Ne için onca şehit verişim?
Kim bilir kaç ölüme şahit oldun hem pas, hem de yas tutmuş nefesiyle kıyamete hükmeden İsrafil'inle?
Kaç Mesih daha kanını akıtacak gözlerinin önünde?
Kaç beyinsiz göremeyecek seni, gönderdiğin kitapların içinde?
Ve ben, aynaların en keskin küfürlerine maruz kalırken, kaç gece daha hatırlayacağım ölümü, kendime?
__________________

İmzalardaki bağlantıları veya görselleri görüntülemek için gönderi sayınızın 10 veya daha fazla olması gerekir.
 
Alıntı ile Yanıt

Alt 25 Şubat 2023, 11:55   #188
Çevrimiçi
Schmiss
Yanıt: Tanıyorum, Kinsin Sen!




“İnsan, nefesi kesikken çığlık atmaya çalışıyor fakat hiç kimse duymuyor. Belki Tanrı da duymuyordur. Yoksa bana yardım etmez miydi?”
__________________

İmzalardaki bağlantıları veya görselleri görüntülemek için gönderi sayınızın 10 veya daha fazla olması gerekir.
 
Alıntı ile Yanıt

Alt 26 Şubat 2023, 00:19   #189
Çevrimiçi
Schmiss
Yanıt: Tanıyorum, Kinsin Sen!




Günlüğümü bu cümleler ile bitirdikten sonra yatağıma girdim. Tekrar uyandığımda tekrar nefes alamayabileceğimi biliyordum. Ölü olmak artık benim mükâfattı belki de. Evet, ölemediği için acı çeken bir insandan bahsediyorum. Gerçek bir acı. İntihar edemeyecek kadar inançlı, ama dua edemeyecek kadar da kırgın bir insanı getirin gözünüzün önüne. Doktorların adına psikolojik dediği görünmez bir düşmanım vardı. Öyle ki, “Bu düşmandan kurtulmak için kanser olacaksın” deseler, hiç düşünmeden kabul ederdim. Çünkü düşmanımı tanırdım. Ne kadar ölmek isterseniz isteyin, ölüm anında kurtulmak için çabalıyorsunuz. Evet, kanser olsanız bile savaşırsınız. Ancak ölü olmak ile görmezden gelinmek arasında hiçbir farkın kalmadığı yerdeyseniz, işte o zaman savaşmak fiili, sizin için can çekişmek ile aynı şeydir.
__________________

İmzalardaki bağlantıları veya görselleri görüntülemek için gönderi sayınızın 10 veya daha fazla olması gerekir.
 
Alıntı ile Yanıt

Alt 26 Şubat 2023, 10:55   #190
Çevrimiçi
Schmiss
Yanıt: Tanıyorum, Kinsin Sen!




Tanrı'm, her gece nefesime tecavüz eden inancımdan kürtaj oldum artık. Ve eğer varsa, cehennemini benimle yak. Çünkü orayı yakma ihtimalin, burada yaşadığım nefes ihtilalinden daha az acı veriyor...

Hazırlan, geliyorum!
__________________

İmzalardaki bağlantıları veya görselleri görüntülemek için gönderi sayınızın 10 veya daha fazla olması gerekir.

Son düzenleyen Renommier; 26 Şubat 2023, 11:56.
 
Alıntı ile Yanıt

Yanıtla

İçeriği Sosyalleştir

Etiketler
dipnoz, giriş, hel, kimsin, kinayet, kinsin, mahîsin, min, sen, seni, sûi, tanıyamıyorum, tanıyorum, yazgıtay, zana


Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 59 (0 üye ve 59 konuk)
 





TrendForum.Net genel forum paylaşım sitesidir. Bu nedenle foruma kaydolan tüm gerçek kişiler, kontrole tabi tutulmaksızın içerik paylaşabilmektedir. TrendForum üzerinden paylaşılan mesaj, konu ve görsellerden yana doğabilecek yasal sorumluluklar; paylaşan kullanıcıya aittir, TrendForum.Net yer sağlayıcı olduğu için hiçbir yasal sorumluluk kabul etmez. İllegal herhangi bir faaliyetin saptanması durumunda; İLETİŞİM sayfası üzerinden ulaşıldığı takdirde mesaj, konu ya da görsel; en fazla 48 saat içerisinde silinecek ve bildiriminiz üzerinden tarafınıza dönüş sağlanacaktır.
5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince sitemizde telif hakkı bulunan mp3,video v.b. eserlerin paylaşımı yasaktır. Yasal işlem olması halinde paylaşan kişi ya da kişilerin bilgileri gerekli kuruma verilecektir.


Powered by vBulletin® Version 3.8.7   Copyright ©2000 - 2024, vBulletin Solutions, Inc.

TrendForum.Net, lisanslı vBulletin® kullanmaktadır. Tüm hakları saklıdır. ©2022-2024
Tema Tasarım: Vision / Fibertus.Net